Meslek Hastalıkları

Meslek Hastalıklarının Özellikleri

Meslek Hastalıklarının Özellikleri

Meslek Hastalıklarının Özellikleri; tümüyle önlenebilir hastalıklardır. Yalnızca tek bir etmenin değil, bir çok etmenin bir arada etkilediği olgulardır. Bunlar arasında beslenme, bireysel duyarlılık veya varyasyonlar, kullanılan ilaçlar, sigara ve alkol alışkanlığı, şişmanlık vb sayılabilir. Meslek hastalıklarının ailevi, sosyal ve toplumsal sonuçları vardır.

Meslek hastalıkları tanılarının konulması için özgün örgütlenme ve düzenlemeler gereklidir. Çünkü meslek hastalıkları, ancak bilinçli olarak arandıkları zaman bulunabilirler. Meslek hastalıklarının, diğer hastalıklardan farklı, kendilerine özgü tanı ve tarama yöntemleri vardır.

Mevzuatın öngördüğü periyodik ortam ölçümleri ve sağlık muayeneleri ile çalışanların herhangi bir şikayeti ortaya çıkmadan meslek hastalıkları tespit edilebilmekte ve gerekli önlemler alınmasına imkan bulunabilmektedir.

Meslek hastalıkları konusunda işveren ve çalışanların bilgilendirilmesi ve duyarlıklarının sağlanması önemlidir. Meslek hastalığı tanısı, o tanıyı alan çalışanın yakın çalışma arkadaşları için de erken tanı olanağı verir.

Meslek hastalığı tanısı, beraberinde “tazminat”, “yüksek iş göremezlik ödentisi”, “çalışma ortamının geliştirilmesi için yatırım” ve “cezai sorumluluk” getirdiği için, bir yanılgı ile saklanmaya çalışılabilmektedir.

Meslek Hastalıklarının Özellikleri

İşle ilgili meslek hastalıkları

Yapılan iş, meslek hastalıklarında olduğu gibi her zaman hastalığa doğrudan neden olmayabilir. Bundan daha çok, kişide var olan bir hastalığı ağırlaştırabilir, hızlandırabilir, alevlendirebilir, çalışma kapasitesini azaltabilir. Yani kişide var olan bir hastalık, doğrudan iş yerinden kaynaklanmasa bile, işyerindeki faktörlerden etkilenir ve hastalığın seyri değişir. Bu hastalık grubuna işle ilgili hastalıklar diyoruz. Sigara içimine bağlı olarak KOAH’ı olan bir hastanın yakınmalarının, çalıştığı tozlu bir ortamda artması buna örnek olarak gösterilebilir.

Bir hastalığın mesleki mi, yoksa işle ilgili mi, ya da ikisi de olmayan genel bir hastalık mı olduğunun ayrımını yapmak gerekli midir? Gerekliyse bunun önemi nedir? sorusu akla gelebilir. Öncelikle bilinmesi gereken şudur; meslek hastalıklarının tedavisinin birinci şartı, kişinin hastalığına neden olan mesleksel faktörlerden uzaklaştırılmasıdır. Yoksa, tedavide başarı sağlanamaz. Diğer yandan, kesin olarak meslek hastalığı tanısı alan durumlarda, bildirim, maluliyet, tazminat gibi yasal hak ve süreçler söz konusudur. İşle ilgili hastalıklarda ise, işyeri dışında daha birçok nedensel faktörler rol alabildiği için, bu yasal süreçler ne ülkemizde, ne de dünyada pek uygulanmaz.

Bir başka boyutu da; meslek hastalıklarında maruziyetin tamamen sonlandırılması, yani kişinin yapmakta olduğu işinden uzaklaştırılması gerekirken; işle ilgili hastalıklarda, maruziyet koşullarının gözden geçirilerek düzeltilmesi çoğu zaman yeterli olmaktadır.

Meslek Hastalıkları Grupları

Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından, birbirine benzeyen meslek hastalıkları listeleri yayınlanmaktadır. Bizim de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kullanılmakta olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Tesbit İşlemleri Yönetmeliği”mizde meslek hastalıkları listemiz mevcuttur. İnternetten kolaylıkla ulaşılabilecek olan bu yönetmeliğin bazı özelliklerini gözden geçirelim; Yönetmelikte meslek hastalıkları beş gruba ayrılmıştır;

  • Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları
  • Mesleki deri hastalıkları
  • Pnömokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları
  • Mesleki bulaşıcı hastalıklar
  • Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları

Yönetmeliğin Ek-2 bölümünde yukarıdaki beş başlığın altındaki hastalıklar ve belirtileri, yükümlülük süreleri ve hastalık tehlikesi olan başlıca işler sıralanmıştır. Yükümlülük süresi, bir hastalığın mesleki olarak kabul edilebilmesi için kişinin o işten uzaklaştıktan en geç ne kadar zaman sonra meslek hastası sayılabileceğini ifade eden bir süredir. Örneğin kurşunun erken etkileri için bu süre 1 ay, geç etkileri için 3 yıl olarak tanımlanmıştır. Pnömokonyozlar için ise 10 yıldır. Ancak, bu süreler bağlayıcı değildir. Yönetmelikte tanımlanan SGK Yüksek Sağlık Kurulu’nun, Hastane sağlık Kurulları tarafından düzenlenen raporla meslek hastalığı saptanmış olan olgularda bu süreleri uzatma yetkisi vardır. Aynı Yüksek Kurulun, listede yer almayan bir hastalığı meslek hastalığı olarak tanıma yetkisi de vardır.

Sonuç

Ülkemiz için bir sorun olduğu ilgili bütün taraflarca kabul edilen meslek hastalıklarının gerçek sayılarına ulaşmak için sıkıntılı olan mevcut tanı sürecinin iyileştirilmesine ihtiyaç vardır.

Kaynak; Neden İş Güvenliği

Cevap Bırakın